Oy'nama Şıkıdım Şıkıdım!
Herkese hayırlı pazarlar dilerim. Umarım bugün gidip bir
vatandaşlık hakkı ve sorumluluğu olan oyunuzu kullandınız. Ben bu konuda yine
biraz mahsun kaldım; çünkü yerel seçimlerde yurt dışında yaşayan vatandaşlar oy
kullanamıyor (bildiğim kadarıyla).
Ve yine umarım, oyunuz hileye hurdaya
gelmeden yerini bulur. Güzel haberlerini bekliyorum güzel ülkemin.
Bu yazın şarkısıyla da eğleniriz sonra:)
Bir yandan burada da yerel seçimlerin ikinci adımı vardı
bugün. Seçimler burada iki aşamalı oluyor. İlk adımda bütün adaylar yer alıyor.
İkinci adımda da en güçlü iki aday kapışıyor. Yani Türkiye’deki gibi oyları
bölmeyelim arkadaşlar, derdi yaşanmıyor. Burada da başka dertler var. Dünya’ya
demokrasiyi tanıtan Fransa’da millet oy kullanmıyor. Benim oyum mu kurtaracak
memleketi; bir oy olsa ne olur, olmasa ne olur, diye diye, bazı bölgelerdeki katılım oranını %30’lara kadar düşürüyorlar. Bunlardan biri de maalesef benim kocam:( http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/181732/hilafet-yanlilari-oy-verme Neyse oy kullanmak günahtır ile
gelmiyorlar ya, o da bir şey. Bir yandan adamlara hak vermiyor da değilim.
Sonuçta tuzları kuru… Demokrasi gitti mi kaldı mı dertleri yok. İşte nasıl göç
almayız, gelenleri topluma nasıl uydururuz, yaşlanan nesli kırışık kremiyle mi
gençleştirsek, millete afrodizyak dağıtıp da mı gençleşsek, yoksa geçen RT
Erdoğan üç yapın-beş yapın, demiş; biz de mi öyle yapsak ki, ne yapsak gibi
düşünceleri var işte.
Bu arada burada çocuk yapanlar sadece Araplar ve Türkler
sanırım. Fransız çiftler ayy büyük sorumluluk çocuk yapmak ya da biraz daha hayatımızı yaşayalım diyerek; bir, bilemediniz iki çocuk yaparken, bizimkiler Allah ne verdiyse hepsini yapıyorlar. Araştırmaların Fransa gitgide Müslümanlaşıyor sonuçlarını çok da garipsemiyorum o yüzden.
Yakında Katolik olan Fransa topluca din değiştirebilir yani (Halaluya!).
Zaten yeri de hazır. Halal (helal) et reyonları, lokantalar, camiiler, hiç biri
eksik değil. Kiliseleri, bazilikleri, katedralleri de camii yaparız olur biter.
Dünya’da güzel bir örneği var sonuçta.
Bkz Ayasofya Camii. Dünya’nın ilk ve en
hızlı (5 yıl) inşa edilmiş katedrali. DMO(Dünya Müslüman Olsun)!
Şaka bir yana
Avrupa’dayım, yaşasın istediğimi giyer, istediğim yere giderim gibi bir olay
söz konusu değil. Sebebi de genellikle bu Müslüman kesim. Türkiye’den alışık
olduğum için fazla sorun yaşamıyorum; ama Fransa’dan bunu da beklemiyordum
açıkçası. Laf atmalar, korna çalmalar, takip etmeler, dik dik ve yavşak
bakışlar burada da mevcut maalesef. İnsanı dinden imandan soğutan tipler yani. Hareketlerinden kimin ne olduğu da
anlaşılıyor. Elindeki anahtarı sallayan bir Fransız görmedim örneğin. Saç
kesimleri, ten renkleri, kıyafetleri, sakalları hepsi hemen kimlikleri belli
ediyor. Bu arada öyle ahım şahım bir kimse de değilim. Öyle açık saçık
giyinmekle de alakam yoktur. Manganın dediği gibi namusu bacak arasında arayıp,
dişi sinek görünce laf atan tiplerden burada da var sonuç olarak. Hiç yabancılık
çekmiyorum o bakımdan.
Yabancılık çekmediğim bir konu da kebapçılar. Yani Türkiye’nin
eline su dökemezler sonuçta; ama kebapsızlıktan ölmüyoruz burada merak etmeyin.
Bazıları kebaptan soğutur adamı evet; ama ne yapalım, seçici olacağız biraz. Geçen kayınvalidemgille
gidecektik Semazen'e; ama gel gör ki yer yoktu. Şaştım kaldım
afalladım. İlk defa bir kebapçıyı bu kadar dolu gördüm. Meğersem rezervasyon
gerekirmiş. Neyse bu hafta rezervasyonumuzu yaptırdık, gittik. Ambiyans Türkiye’deki
gibi. Fransa’dan hiçbir esinlenme yok. (İyi mi, kötü mü karar verme aşamasındayım.) Yemekler odun ateşinde pişiyor.
Enteresan bir şekilde her tarafta dönerci olmasına rağmen, burada döner yok.
Meze var. Künefe var. Şalgam var. Bunların hepsi de orta kalitede benim için. Yine
de Fransa’da yediğim en güzel kebaplardı. Beyti aldım ben, arkadaşlarım da
kiremitte tavukla, kiremitte köfte aldılar. Çok beğendiler. Servis biraz zayıftı;
Fransa beklentilerimi bu konuda biraz yükseltmiş sanırım. Alkol olmaması
arkadaşlarımı biraz şaşırtsa da fazla sorun yaşamadık. Şalgamla, fantayla konuyu
kapattık, baklavayla da tatlıya bağladık olayı. Şimdilik günü kurtaracak bir
kebapçı bulduğum için mutluyum açıkçası. Lazım olursa adres; 63 place Voltaire 69003 Saxe-Gambetta,
3eme arrondissement.
Ayrıca Lyon’daki restaurantları inceleyebileceğiniz çok da
hoş bir internet sitesi vereyim. http://www.lyonresto.com/.
Lokantalar türlerine, orijinlerine, adreslerine göre ayrılmış. Yorumlanmış,
puanlanmış, fotoğraflanmış. Fiyatlarına ve çalışma saatlerine de
ulaşabiliyorsunuz. Bence güzel planlanmış bir site. Lyon’a yolu düşen herkese
tavsiye ederim.
Son olarak instagram çılgınlığına ben de katıldım ve de
kapıldım. Merak edenler için hakikiparislikezban adıyla paylaşım yapıyorum.
Nereden nereye geldim yine her zamanki gibi. Darısı memleketimin başına:) Hadi
size iyi günler. Hayırlı seçimler.
30.03.2014/Lyon
Yorumlar
Yorum Gönder
Hı hı evet! Hımmm...Devam edin lütfen...hımm..